The Wild Dreamers

Babalarını ani bir şekilde kaybettikten sonra, iki küçük kardeş, parçalanmış dünyalarını anlamlandırabilmek için hayal güçlerine sığınır. Yeni sahip oldukları yavru köpek kaybolunca, onu bulmak için çıktıkları arayış, onları gerçek ile hayalin iç içe geçtiği büyülü bir yolculuğa sürükler. Bu yolculukta genç bir serseri yardım teklif eder, şefkatli bir görevli ise peşlerinden gelir. Geçmişin gölgeleri ise, henüz tam olarak kavrayamadıkları bir biçimde üzerlerinde dolaşır. Ancak keşfettikleri dünya sandıkları gibi değildir; aslında bu ortam, zihinlerinin gerçeğin acısından korunmak için yarattığı, hayallerle şekillenen bir sığınaktır. The Wild Dreamers, çocukluk yasının derinliklerine, hafızanın kırılgan doğasına ve hayal gücünün sınırsız gücüne dair dokunaklı bir meditasyon sunar.