Angelica

Victoria dönemi Londra’sında yaşayan bir çift, çocuklarının doğumunun ardından karşılaştıkları sıra dışı ve gizemli psikolojik ile doğaüstü olaylarla mücadele etmek zorunda kalır. Bebeklerinin dünyaya gelmesinin hemen sonrasında, evlerinde tuhaflıklar ortaya çıkmaya başlar. İlk etapta hafif ve küçük işaretlerle kendini gösteren bu olaylar, zaman ilerledikçe daha belirgin ve korkutucu bir hal alır. Eşyaların garip şekilde yer değiştirmesi, geceleri duyulan ürkütücü sesler ve açıklanamayan gölgeler, çiftin yaşamında derin huzursuzluk yaratır. Özellikle anne, bebeğiyle olan güçlü bağının etkisiyle zihinsel oyunlar ve karmaşık deneyimlerle karşı karşıya kalır. Uykusuz geceler, sürekli artan tedirginlik ve gerçeklik ile hayal arasında belirsizleşen sınırlar, kadının psikolojik sağlığını ciddi biçimde zorlar. Baba ise, hem eşine destek olmaya çalışır hem de evde yaşananların ardındaki gizemi çözmeye çaba harcar. Ancak ne kadar uğraşsalar da, olayların kaynağını keşfetmekte zorlanırlar. Bu esrarengiz ve korku dolu ortamda çift, hem kendi akıllarıyla hem de ilişkileriyle mücadele ederler. Film, karakterlerin iç dünyalarını derinlemesine işlerken, izleyiciyi sürekli bir gerilim ve merak atmosferinde tutar. Yaşanan olaylar, seyirciyi her an ne olacağını merak ettirir ve çiftin hissettiği korku dolu anları yoğun bir şekilde yansıtır.