A Deadly Place

Ölümün Gölgesinde; Hailey, babasının vefatı sonrası çocukluğunda yaşadığı eve geri dönmek zorunda kalır. Bu ev, onun için kötü anılarla doludur ve her adımda içini saran tedirginlik ve huzursuzluk hissiyle mücadele eder. Babasıyla yaşadığı anılar istemsizce zihninde canlanırken, Hailey’nin mutsuzluğu giderek artar. Aniden çıkan komşu oğlu Ben, Hailey ile geçmişte yaşananları konuşmaya başlar ancak ikisi de olayları farklı şekilde hatırlamaktadır. Ben, çocukken Hailey’e kötü davranışlarda bulunmuş, hatta bir gün gölde yüzerken kafasına taş atarak yara bırakmıştır. Fakat Ben bu olayları ancak zor hatırlamaktadır. İkili, babalarından ve gizledikleri alkol şişelerinden bahsederler. Ben, ayrılmadan önce Hailey’yi akşam yemeğine davet eder. İsteksizce daveti kabul eden Hailey, akşam Ben’in evine gider. Akşam yemeğinde, Ben ve babası kaybettikleri Tressa’nın doğum gününü anmaktadır. Bu huzursuz ve gerilim dolu yemek, Hailey’nin evde yaptığı keşiflerle daha da korkutucu bir hal alır. Ben ve babası, Hailey’nin her hareketini gözetlemekte ve aslında karanlık planlar peşindedir. Gecenin ilerleyen saatlerinde bu planlar açığa çıkar ve gerilim dolu bir kedi-fare oyunu başlar. Geçmişin sırları yavaş yavaş ortaya serilirken, gerçeklerin göründüğü gibi olmadığı sakin bir anlatımla izleyiciye sunulur. Gerilim türünü sevenler için ideal bir yapım olan filmde, Hailey karakterini Cassandra Ebner canlandırırken, yönetmen koltuğunda J.R. Giurissevich yer alıyor. Film, etkileyici orman atmosferiyle de izleyiciyi derinden etkiliyor.